Geniş Alan Ağı Nedir (WAN)?

WAN Tanımı ve WAN'ların Nasıl Çalıştığı Üzerine Bir Açıklama

WAN (geniş alan ağı), şehirler, eyaletler veya ülkeler gibi geniş bir coğrafi alanı kapsayan bir iletişim ağıdır. Bir işletmenin parçalarını birleştirmek için özel olabilirler veya daha küçük ağları birbirine bağlamak için daha genel olabilirler.

Bir WAN'ın interneti bir bütün olarak düşünmek olduğunu anlamanın en kolay yolu, dünyanın en büyük WAN'ı. İnternet bir WAN'dir, çünkü ISS'lerin kullanımıyla çok sayıda küçük yerel alan ağını (LAN) veya metro alan ağlarını (MAN) birbirine bağlar.

Daha küçük ölçekte, bir işletmenin bulut hizmetleri, genel merkezi ve daha küçük şubelerden oluşan bir WAN'ı olabilir. Bu durumda WAN, işin tüm bölümlerini birbirine bağlamak için kullanılacaktır.

WAN'ın bir araya geldiği ya da ağların ne kadar uzakta olduğu önemli değil, sonuç her zaman farklı konumlardan farklı küçük ağların birbirleriyle iletişim kurmasına izin vermeyi amaçlamaktadır.

Not: WAN kısaltması bazen WLAN olarak kısaltılmış olsa da, bir kablosuz alan ağını tanımlamak için kullanılır.

WAN'lar Nasıl Bağlanır?

WAN'lar, tanım olarak, LAN'lardan daha büyük bir mesafe kapladığından, WAN'ın çeşitli bölümlerini sanal özel ağ (VPN) kullanarak bağlamak mantıklıdır. Bu, veri aktarımlarının internet üzerinden gerçekleşmesi şartıyla, siteler arasında korunan iletişim sağlar.

VPN'ler, ticari kullanımlar için makul düzeyde güvenlik sağlasa da, halka açık bir internet bağlantısı, her zaman özel bir WAN bağlantısının yapabileceği öngörülebilir performans düzeylerini sağlamaz. Bu nedenle, fiber optik kablolar bazen WAN bağlantıları arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için kullanılır.

X.25, Frame Relay ve MPLS

1970'lerden beri, birçok WAN, X.25 adlı bir teknoloji standardı kullanılarak inşa edildi. Bu tür ağlar, otomatik vezneli makineleri, kredi kartı işlem sistemlerini ve CompuServe gibi erken çevrimiçi bilgi servislerini desteklemiştir. Eski X.25 ağları 56 Kbps çevirmeli modem bağlantısı kullanarak koştu.

Frame Relay teknolojisi, X.25 protokollerini basitleştirmek ve daha yüksek hızlarda çalışması gereken geniş alan ağları için daha az maliyetli bir çözüm sağlamak için oluşturuldu. Frame Relay, 1990'larda, özellikle AT & T'de Amerika Birleşik Devletleri'ndeki telekomünikasyon şirketleri için popüler bir seçim haline geldi.

Normal veri trafiğine ek olarak ses ve video trafiğini işlemek için protokol desteğini geliştirerek Frame Relay'ı değiştirmek için Multiprotocol Label Switching (MPLS) kuruldu. MPLS'nin Hizmet Kalitesi (QoS) özellikleri başarısının anahtarıydı. MPLS üzerine inşa edilen "üçlü oyun" ağ hizmetleri, 2000'li yıllarda popülerlik kazanmış ve sonunda Frame Relay'in yerini almıştır.

Kiralık Hatlar ve Metro Ethernet

Birçok işletme, 1990'ların ortalarında internet ve internetin popülaritesi patladığı için kiralık hat WAN'ları kullanmaya başladı. MP1 veya Internet VPN iletişimini desteklemek için sıklıkla T1 ve T3 hatları kullanılır.

Uzun mesafeli, noktadan noktaya Ethernet bağlantıları, özel geniş alan ağları oluşturmak için de kullanılabilir. İnternet VPN'lerinden veya MPLS çözümlerinden çok daha pahalı olsa da, özel Ethernet WAN'ları tipik olarak 1 Gbps hızında geleneksel T1'in 45 Mbps ile karşılaştırıldığında çok yüksek performans sunar.

Bir WAN, MPLS devreleri ve ayrıca T3 hatları gibi iki veya daha fazla bağlantı türünü birleştirirse, bu bir melez WAN olarak düşünülebilir. Organizasyon, şubelerini birbirine bağlamak için maliyet-etkin bir yöntem sağlamak istiyorsa, fakat gerektiğinde daha önemli bir veri aktarma yöntemine sahipse, bunlar yararlıdır.

Geniş Alan Ağlarıyla İlgili Problemler

WAN ağları, ev veya şirket intranetlerinden çok daha pahalıdır.

Uluslararası ve diğer toprak sınırlarını aşan WAN'lar farklı yasal yargı alanlarına girmektedir. Hükümetler arasında mülkiyet hakları ve ağ kullanımı kısıtlamaları konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir.

Global WAN'lar, kıtalar arası iletişim için denizaltı ağ kablolarının kullanılmasını gerektirir. Denizaltı kabloları sabotaj ve ayrıca gemilerden ve hava koşullarından kasıtsız olarak kopar. Yer altı yer altı hatları ile karşılaştırıldığında, denizaltı kabloları daha uzun sürebilir ve onarım için çok daha pahalıya mal olur.